top of page

BEYİN SAĞLIĞI

Sağlıklı beyin fonksiyonları; glikoz, aminoasit, yağ asitleri ve mikrobesin ögelerinin beyinde devamlı dağılımına bağlıdır. Membran yapısının ve fonksiyonunun korunması yaşlanma sırasında nörodejenerasyonun önlenmesi ve optimal beyin fonksiyonunun desteklenmesi açısından önemlidir.


Membran yapısını koruma ve inflamasyonu önlemede etkili olan beslenme modellerinden, yüksek kanıt düzeylerine sahip Akdeniz Diyeti, DASH Diyeti'nden bahsedilebilir. İkisinin karmasını oluşturan ve zihin sağlığına odaklanan şuanki bahsi geçen tek beslenme modeli de ''MIND Diyeti '' dir.


Bilişsel fonksiyonların azalmasını etkileyen birçok unsur ve birbirlerini etkileyebilen bu unsurlarla birlikte, günümüzde koruyucu etkisini bildiğimiz birçok besin ve besin ögesi bulunmaktadır.


MIND Diyeti de tek bir besin ya da besin grubuna ''odaklanmadan'' bir beslenme modeli çerçevesinde değerlendirmektedir.


Yeterli düzeylerde enerji alımı ile birlikte, yağsız vücut kütlesini koruyarak yani yeterli protein alımı sağlanılarak, her zaman bahsedilen sağlıklı yaşam için üzerine durulan yeterli ve dengeli beslenme modeli vurgulanabilir.



Bir insan, tükettiği enerjinin sadece %20'sini beyin için kullanır.

Yeni doğanların enerji alımının yaklaşık %60'ı beyin fonksiyonu ve gelişimini için harcanır.

(Aşırı enerji kısıtlaması yapılan diyetlerde de ; bu yüzden hafıza, dikkat, işlem hızı ve konsantrasyonda eksiklikler görülebilmektedir.)



Besin çeşitliliği sağlama, renkli sebze ve meyveler tüketme yeterli vitamin ve mineral alımını destekleyebilir.


MIND Diyeti Beyin sağlığı için 10 besin grubuna odaklanmaktadır:

yeşil yapraklı sebzeler

diğer sebzeler

deniz ürünleri

çiğ kuruyemişler

orman meyveleri

kurubaklagiller

tam tahıllar

kümes hayvanları

zeytinyağı

Kırmızı şarap (üzüm kabuğunda bulunan resveratrol ile ilişkili)


*İçerisinde bulunan polifenollerden dolayı yeşil çay da sinir sisteminde koruyucu etki yapabileceği düşünülmektedir.


**Bazı vitamin ve mineral eksikliklerinin kognitif bozukluk, hafıza ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Özellikle iyot, demir ve B vitaminleri bunlar arasındadır .


Bu yüzden beslenme şeklinin bir bütün halinde değerlendirilip yetersizlikler ve eksikliklerin saptanması ile uygun bir düzen uzman tarafından planlanmalıdır .





Beyin-bağırsak ilişkisine günümüzde çokça değinirken, probiyotiklerin sınıflandırmasında yer alan psikobiyotikler den bahsetmeden olmaz. :)


Santral sinir sistemi hastalıkları, stres ile ilişkili anksiyete, depresyon gibi hastalıklarda psikobiyotiklerin kullanılabileceğinden söz edilmektedir .Bununla ilgili daha çok araştırmaya ihtiyaç vardır.


Comments


bottom of page